Babacığım (Sylvia Plath-Daddy)
- Mevlüt Kaan Akçatepe
- 6 Eyl 2023
- 2 dakikada okunur
Bunu yapma, artık yapma bunu
Tam otuz yıl kara kuru
Bir kunduraydın ve ben içinde
Gün görmeden yaşadım
Ne bir nefes aldım ne de bir hapşu
Babacığım seni öldürmeliyim,
Mecbur olduğum bir şey bu.
Öldün fakat bana zaman tanımadan
Taş gibi ağır bir tanrıydın, torba dolusu
Bir put gibi korku dolu, ağarmış parmaklarının ucu
Kocaman bir foka benziyordu
Ve kafan, yurt tuttu o acayip okyanusu
Orası fasulye yeşilinin maviye döküldüğü yerdi
O güzelim Nauset’in suyu,
Dua ederdim sana, bir iyileşebilsen
Ah, sen…
Sayısız savaşların silindiriyle dümdüz edildi
Almanca konuşulan bir Polonya kenti,
Fakat kentin adı öyle adiydi ki
Bir Leh arkadaşım
Bu isimden onlarca var derdi.
Bu yüzden söyleyemedim sana
Ayak bastığın, kök saldığın yerlerin neresi olduğunu,
Konuşamazdım ki seninle asla
Dilim çenemde mahsurdu.
Bir dikenli tele takıldı, durdu.
Ben, ben, ben, ben,
Konuşabilirken nadiren
Her Alman’ı sen zannederdim.
Ve o tiksinç dilin yok mu
Bir lokomotif, bir lokomotif
Beni bir Yahudi gibi çufçuflayan
Bir Yahudi gibi ta Auşvitz, Belsen ve Dakhau,
Konuşmaya başladım bir Yahudi gibi.
Olabilirim sanırım bir Yahu-di.
Tirol’ün karları, Viyana’nın duru mu duru birası
Ne saftır ne de doğru.
Çingene atalarım ve garip bahtım
Ve bir deste kartım ve bir deste kartım
Belki ben de bir Yahudi olabilirim, kısım kısım.
Korkardım senden, senin yoldaşındı korku
Korktum hava kuvvetlerinden, zırvalarından
Ve o mazbut bıyığından
Ve Aryan gözlerinden, mavi mavi parlayan
Zırhlı-adam, zırhlı-adam, ey sen--
Tanrı değil, bir gamalı haçsın
Göğün bile kaçamayacağı kadar koyu,
Her kadın bir faşiste aşıktır,
Vahşice suratına inen tekmeyi sever
Sever bir zalimi tıpkı senin zalim kalbin gibi zulüm dolu.
Karatahtanın başındasın, baba,
Bana bıraktığın fotoğrafta, hani şu
Bir yarığın ayağın yerine çenende olduğu
Fakat bu bile seni şeytandan daha azı yapmaz
Yahut karanlık bir adamdan daha az
Ki o ısırınca minik kalbim un ufak olurdu.
Seni gömdüklerinde yaşım bulmuştu onu.
Yirmimde ölmeyi denedim.
Ve geri dönmeyi, sana doğru, geri sana doğru
En azından kemiklerim yapardı bunu.
Ancak çuvalımdan çıkardılar beni
Ve beni bana tutturdular, ellerinde bir uhu
Ve sonra anladım yapmam gerekeni.
Yaptım senin bir numuneni,
Gözleri namlu bir adam, bir adam, kara paltolu
Ve eziyet tutkusu ve derin uçkuru
Ve dedim ki yaparım, yaparım bunu.
Böylece baba, geldi senin için yolun sonu.
O kara telefon da çalmaz oldu,
Kesildi sesi soluğu.
Bir adam öldürdüysem, şimdi iki oldu--
Öldürdüm sen olduğunu söyleyen o oburu,
Bir yıl boyunca içmişti kanımı,
Yedi yıldır içiyordu, daha doğrusu.
Baba, artık rahat uyu.
Yağ bağlamış kara kalbinde bir kazık var
Ve asla sevmedi seni köylülerin çoğu.
Şimdi üstünde dans edip zıplıyorlar.
Çünkü herkes onun sen olduğunu biliyordu.
Baba, babacığım, seninle işim bitti, seni piç kurusu.
Comments